Home » »

Written By Tuna BAŞAR on Salı, Ağustos 15, 2006 | 9:52 ÖÖ

TUNA BAŞAR
İ z m i r l i G ö z ü y l e

Yazılar 2

Ne zaman birkaç arkadaş bir araya gelsek
hemen bir konu ortaya atıp
tartışmaya başlarız.
Genelde çevremdeki arkadaşlar futbol tartışmak isterler ve
hararetli bir şekilde tartışmaya,
daha doğrusu münakaşaya başlarlar.
Ben futbol tartışmaktan pek hoşlanmadığım için
konuyu değiştirmeye çalışırım.
Fakat Türk insanının tartıştığı konular ne yazık ki sınırlıdır.
Futbol tartışması biter, siyasi tartışmalar başlar.
Türkiye'nin durumundan herkes şikayet eder,
ama yapıcı bir öneriyi de hiç kimse öne süremez.
Herkes birilerini suçlar ve suçu hiç kendilerinde aramazlar.
Bizim tartışmalarımızda da bu böyledir.
Herkesin bir siyasi görüşü
olduğu için o görüşü savunur, fakat düşüncesinden,
yanlış olduğunu görse bile, taviz vermez.
İlla kendini haklı çıkarmaya çalışır.
Tabii tartışma bu boyuta gelince de sıkmaya başlar
ve tartışacak başka konu aranır.
Siyasi tartışma biter bu sefer de din tartışması başlar.Ve ne zaman
bir din tartışması olsa birileri birilerini mutlaka
dinsizlikle suçlar.
Tabii Türkiye'de dini düşünce siyasi düşünceyle iç içe olduğu için
insanın dindarlığı desteklediği partiyle ölçülür.
Din tartışması biter Atatürk bile tartışılmaya başlanır.Atatürk'ün
yaptıklarını görmeyenler ona hakaret etmeye bile vardırırlar işi.
Atatürk'ü sıradan başbakanlar ile kıyaslamaya kalkışırlar.
Onun devrimci kişiliğini görmezden gelip
"Atatürk ne yaptı ki?"
diyecek kadar ileriye giderler.
Tabii ne zaman bir tartışma olsa hiçbir zaman bu tartışmadan bir sonuç alınamaz.
Hatta tartışmalar münakaşa boyutuna ulaşır. İnsanlar birbirlerini
suçlamaya kalkışır.
Ve bu tür tartışmalar hiç kimseye bir yararı olmadan,
hatta aradaki arkadaşlık bağlarını zayıflatarak son bulur.

***

Kopenhag'da bir deniz kızı heykeline kara çarşaf girdirip
üzerine "Türkiye'nin yeri AB mi?"
diye bir yazı yazmışlar.
Avrupalıların Türkiye'ye nasıl baktığını en iyi gösteren örnek
bu olmalı.
Nasıl bakmasınlar ki!?
Bu ülkeyi yöneten insanların eşlerinin giyim-kuşamına
bakınca bu ülke insanının ne gibi görüleceği ortada.
Şahsen ben bir Avrupalı olsam aynen onlar gibi düşünürdüm.
Bu haberi okuyunca aklıma Sunay Akın'ın bir şiiri geldi.

Beyazperde
Artıyor kara çarşaflılar
yurdumun her köşesinde
neden olacak
siyaha boyanıp
kadınlara giydiriliyor
yıkılan sinemalardan
geriye kalan
onca beyaz
perde
onsekizaralıkikibindört onüçellibir
Tuna Başar
Share this article :
 
Support : Creating Website | Johny Template | Mas Template
Copyright © 2013. Tuna BAŞAR - All Rights Reserved
Template Created by Creating Website Published by Mas Template
Proudly powered by Blogger